السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
18 Eylül 2007
Muhterem kardeşim,
İster istemez etraf-ı âleme bakıyoruz. İslâm’la beraber dünya ahvalini ve coğrafyalarını düşünüyoruz. Bilhassa geleceğin İslâmistan’ı olan Batı’daki gelişmelere lakayt kalamıyoruz. Şurası bir gerçek ki, Batı’nın bâtıllarıyla başı dertte. Çılgınlığının mahsulü olan her ne varsa kendi aleyhine gelişiyor. Bu onun bir yüzü. Bu yüzde nesillerin tükenişi var. Huzursuz, bunaltılı insanların nazarlarını toprağa dikerek bekleyişleri görünüyor. Kendi ifademle, “Batı bâtıllarının bataklığında bunalıyor, sıfırlanıyor.”
Bu tükeniş bizleri fazla ilgilendirmiyor, belki onun diğer yüzüne bakmak için vesile oluyor. Yarınki “İslâmistan” denmeye layık o dünyanın bugünkü gübreleşmesinde, İslâm’la dirilişinin müjdesi var. Artık onun sinesine yerleşen istikbal tohumu çatlamış, filizlenmeye başlamış. Haberlerden de anlaşıldığına göre en yakın gelecekte bu mana üzerinde bereketli meyveler verecek. Benim gibi ihtiyar kardeşlerinizin de o meyvelerin harmanına kavuşabilmelerini söyleyebilirim.
Bunu dehşetli bir şekilde fıtratla ters düşmüş bir Avrupa gösteriyor. Malumdur ki fıtratla uyumsuzluk eceli davet eder. O fıtrat tahripçilerinin karşısına ölüm dikilir. Böyle olduğuna göre Batı üzerine iman-tevhid ve İslâm’la inmek lazım gelir. En az kendi aslî yurdumuzun hizmetinin tarzında o gelecek vaat eden sahalarda himmet edilmeli ve mümkün oldukça kavlî dualar, kalbî dualar birleştirilerek hizmet ve himmetlere destek olunmalı, ümitvar olarak dinamik insanları bu maksatla oraya koşturmalı. Bu büyük tebşirin kemaliyle zuhuruna ruhumla ve aklımla ve imanımla tahakkukunda hiç bir tereddüdüm yok.
Yukarıda düşünce ve ümitlerimizin bir aynasını görüyoruz. Rahatlıkla bu müspet beklentilerin hamasiyyat ve klasik şehamet mefhumlarından farklı olduğunu bilelim. Olacak gelişmelerin bu mahiyette nesillerce müşahede edilmesi insanlığın topyekûn saadeti içindir.
Bir kavmin, bir milletin kahramanlık duygularının tatmini için değildir. Tekrar söylüyorum, beşeriyetin hayatı devam edecekse böyle tekemmüllere şiddetle ihtiyaç vardır.
Bilvesile siz değerli kardeşimin şahsında bütün muhataplarımı hürmetle selâmlıyorum. Mektubumuzun konusu böyle özet tariflerle bitirilmiş olmuyor. İnşaallah gelecekte biraz daha üzerine gideriz, açmaya çalışırız.
Not: Bu mektup telefonla yazdırılmıştır.
Kardeşiniz
AHMED İHSAN GENÇ